3. ve 4. Nesil Retinoidler: Tazaroten, Adapalen, Beksaroten ve Trifaroten Cilt Gençleştirmede Ne Kadar Etkili?

Retinoidler, A vitamini türevleri olarak cilt sağlığı ve yaşlanma karşıtı tedavilerde uzun yıllardır kullanılmaktadır. İlk nesil retinoidlerden başlayarak her yeni nesil, daha seçici etki ve daha az yan etki hedefiyle geliştirilmiştir. Günümüzde tretinoin hâlâ altın standart kabul edilse de, 3. ve 4. nesil retinoidler olan tazaroten, adapalen, beksaroten, trifaroten ve yeni sentezlenen bileşikler de dermatoloji pratiğinde yer almaya başlamıştır.

Bu yazıda, güncel klinik veriler ışığında bu yeni nesil retinoidlerin cilt yaşlanması üzerindeki etkilerini ve potansiyellerini inceleyeceğiz.


Tazaroten: Güçlü Etki, Kontrollü Yan Etki

Tazaroten, RAR-β ve RAR-γ reseptörlerine seçici bağlanan bir ön ilaçtır. Günümüzde ilaç olarak düzenlenmiş ve özellikle akne ve sedef hastalığı tedavisinde topikal olarak kullanılmaktadır.

  • Onaylı konsantrasyonlar: %0,045, %0,05 ve %0,1

  • Yaşlanma karşıtı kullanım: %0,1 tazaroten, yüzdeki ince kırışıklıklar, pigmentasyon ve benign lentigolar için yardımcı tedavi olarak onaylanmıştır.

Klinik kanıtlar:
568 hasta üzerinde yapılan 24 haftalık büyük bir çalışmada %0,1 tazaroten, kırışıklık, renk düzensizlikleri, gözenek genişlemesi ve cilt dokusu üzerinde belirgin iyileşme sağlamıştır. Etkinliği tretinoin ile karşılaştırıldığında benzer bulunmuş, ancak bazı hastalarda özellikle ilk haftalarda yanma hissi daha sık bildirilmiştir.

Sonuç olarak, tazaroten etkili, güvenli ve tolere edilebilir bir seçenektir. Ancak tretinoin kadar yaygın kullanılmamasının sebeplerinden biri, daha yüksek fiyatı olabilir.


Adapalen: Hassas Ciltler İçin Alternatif

Adapalen, 3. nesil retinoidlerden biridir ve RAR-β ve RAR-γ seçiciliği ile bilinir. En yaygın kullanımı %0,1 ve %0,3 konsantrasyonlarda akne tedavisidir. Ancak son yıllarda fotoyaşlanma için de denenmiştir.

Klinik çalışmalar:

  • 9 aylık bir araştırmada, adapalenin fotoyaşlanmış ciltte kırışıklıkları ve lekeleri azalttığı görülmüştür.

  • %0,3 adapalen jelin etkinliği, %0,05 tretinoin kremi ile benzer bulunmuştur.

  • Tretinoine kıyasla daha az tahriş yaptığı için hassas ciltlerde tercih edilebilir.

Ayrıca adapalen için nanoformülasyon çalışmaları yapılmaktadır. Bu sayede etkinliğin artması ve yan etkilerin azaltılması hedeflenmektedir.


Beksaroten: Daha Çok Kanser Tedavisinde Kullanılıyor

Beksaroten, tüm RXR alt tiplerine bağlanan seçici bir agonisttir. Şu an için dermatolojideki asıl kullanımı kutanöz T hücreli lenfoma tedavisidir ve %1 jel formunda uygulanmaktadır.

Ancak yaşlanma karşıtı etkileriyle ilgili yayınlanmış bir klinik çalışma yoktur. Bu nedenle kozmetik dermatolojide kullanımı sınırlıdır.


Trifaroten: 4. Nesil Retinoid

Trifaroten, 4. nesil retinoidler arasında en dikkat çekici olanıdır.

  • Onaylı formu: %0,005 krem

  • Kullanım alanı: Akne tedavisi

  • Mekanizma: Seçici bir RAR-γ agonistidir ve bu reseptör dermiste baskındır.

Hayvan çalışmalarında antipigmentasyon ve kolajen düzenleyici etkileri gösterilmiştir. Bu özellikleri nedeniyle gelecekte fotoyaşlanma tedavisinde önemli bir aday olabilir. Ancak şu anda yaşlanma karşıtı kullanım için yayınlanmış klinik çalışma bulunmamaktadır.


Seletinoid G: Araştırma Aşamasında Yeni Bir Molekül

Seletinoid G, sentetik bir retinoid olup RAR-γ seçiciliği gösterir. Yapılan küçük çaplı çalışmalarda:

  • Kolajen üretimini artırdığı,

  • Bağ dokusunu onardığı,

  • Cilt bariyerini güçlendirdiği

gösterilmiştir. En önemlisi, tretinoin kadar etkili olurken tahriş yapmadığı öne sürülmektedir. Ancak bu bulgular sınırlı sayıda kişi üzerinde yapılmış deneylerle elde edilmiştir. Klinik düzeyde güçlü kanıtlar için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.


Kozmesötikler ve Klinik Kanıtlar

Günümüzde kozmetik sektöründe retinol, retinaldehit ve retinil esterler sıkça kullanılmaktadır. Ancak bu ürünler ilaçlar gibi sıkı klinik testlerden geçmez. Bu nedenle etkinlikleri genellikle reçeteli formlar kadar güçlü değildir.

  • Tretinoin: Altın standart, en güçlü kanıtlara sahip.

  • Tazaroten ve adapalen: Tretinoine alternatif, daha az tahrişli seçenekler.

  • Retinol ve retinaldehit: Kozmetiklerde en çok kullanılan ve klinik kanıtı en güçlü kozmesötikler.

  • Retinil esterler: Popüler ama etkileri zayıf.

Bu tablo, dermatologların tedavi seçimlerinde neden hâlâ tretinoine öncelik verdiğini açıklamaktadır.


Nanoteknoloji: Retinoidlerin Geleceği

Retinoidlerin ciltteki en büyük sorunları şunlardır:

  • İstikrarsız yapı (ışık ve oksijene karşı duyarlılık)

  • Düşük penetrasyon

  • Tahriş riski

Bu nedenle nanoformülasyonlar geliştirilmiştir. Nano teknolojiler sayesinde:

  • Retinoidler daha kararlı hale gelir.

  • Kontrollü salınım ile ciltte tahriş azalır.

  • Daha derin tabakalara nüfuz eder.

Mevcut çalışmalar, nanoformülasyonların umut verici olduğunu gösterse de, insanlar üzerinde geniş çaplı klinik kanıtlar hâlâ yetersizdir.


Sonuç: Yeni Nesil Retinoidler Anti-Aging Alanında Umut Vaat Ediyor

  1. ve 4. nesil retinoidler, cilt yaşlanmasıyla mücadelede güçlü adaylar olarak öne çıkmaktadır:

  • Tazaroten ve adapalen: Klinik olarak etkinliği kanıtlanmış, tretinoine alternatif olabilecek seçeneklerdir.

  • Beksaroten: Daha çok kanser tedavisinde kullanılmakta, kozmetik alandaki rolü sınırlıdır.

  • Trifaroten ve Seletinoid G: Yeni nesil retinoidler olarak gelecekte anti-aging alanında önemli bir yer edinebilir.

Ancak unutulmamalıdır ki, bu ajanların çoğu hâlâ tretinoin kadar güçlü klinik kanıtlara sahip değildir. Bu nedenle doktorlar, özellikle ileri yaşlanma bulgularında halen tretinoini altın standart olarak önermektedir.

Gelecekte yapılacak daha kapsamlı klinik çalışmalar ve nanoteknoloji tabanlı yenilikçi formülasyonlar sayesinde, bu yeni nesil retinoidlerin daha güvenli ve daha etkili anti-aging tedaviler olarak hayatımıza girmesi beklenmektedir.


✍️ Dr. Fatma Yıldız
Dermatoloji Uzmanı – Ankara Life Polikliniği