Tretinoin ve Diğer Retinoidler: Cilt Gençleştirmede Bilimsel Gerçekler Nelerdir?

Cilt yaşlanması, kırışıklıklar, elastikiyet kaybı ve lekelerle kendini gösteren doğal bir süreçtir. Dermatoloji dünyasında bu süreci yavaşlatmak ve cildi gençleştirmek için en çok araştırılan ve kullanılan içeriklerden biri ise retinoidlerdir. Retinoidler A vitamininden türeyen moleküllerdir ve farklı formlarıyla hem ilaçlarda hem de kozmetik ürünlerde karşımıza çıkar.

Bu yazıda, tretinoin başta olmak üzere izotretinoin, alitretinoin, retinol, retinaldehit ve retinil esterler gibi farklı retinoidlerin yaşlanma karşıtı etkilerini ve klinik çalışmalarla kanıtlanan özelliklerini ele alacağız.


Tretinoin: Altın Standart Retinoid

Tretinoin (all-trans-retinoik asit), cilt gençleştirmede en güçlü ve en iyi araştırılmış retinoiddir. Klinik olarak altın standart kabul edilir.

  • Onaylı kullanımlar: Akne, kırışıklık ve hiperpigmentasyon tedavisinde reçeteli ilaç olarak yer alır.

  • Konsantrasyon aralığı: %0,01 – %0,1, en yaygın %0,025, %0,05 ve %0,1.

  • Kanıt: 2 yıl süren, 204 katılımcılı bir klinik çalışmada %0,05 tretinoin kremi uzun süreli kullanımda etkili ve güvenli bulunmuştur.

Daha düşük konsantrasyonlar daha iyi tolere edilirken, daha yüksek konsantrasyonlar daha güçlü etki sağlar ancak tahriş riskini artırır. Bu nedenle tedavi genellikle düşük dozla başlatılır ve nemlendirici ile desteklenerek cilt tolere ettikçe artırılır.

Son yıllarda tretinoinin nanoformülasyonları geliştirilmektedir. Bu sayede ışığa ve oksijene karşı kararsız yapısı korunur, salınım yavaşlatılır ve ciltte tahriş azaltılır. Deneysel çalışmalar, nanoformülasyonların klasik tretinoine göre daha iyi sonuçlar verdiğini göstermektedir. Ancak şu an için piyasada onaylı bir tretinoin nanoformülasyonu bulunmamaktadır.


İzotretinoin: Akne Tedavisinden Yaşlanma Karşıtı Kullanıma

İzotretinoin, tretinoinin cis-izomeridir. Daha çok akne tedavisinde kapsül formunda kullanılsa da, topikal kremleri de araştırılmıştır.

  • %0,05 – %0,1 izotretinoin kremi, fotoyaşlanmış ciltte kırışıklıkları ve lekeleri azaltmada etkili bulunmuştur.

  • 800 hastalık geniş kapsamlı bir çalışmada, izotretinoin kremi taşıyıcı kremden çok daha iyi sonuçlar vermiştir.

  • Ancak klasik formları tahrişe ve dengesizliğe yatkındır.

Bu nedenle günümüzde izotretinoin nanoformülasyonları üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Farelerde yapılan deneyler, nanoformülasyonların daha etkili ve daha az tahriş edici olduğunu göstermektedir.


Alitretinoin: Güçlü Etki, Yüksek Yan Etki

Alitretinoin, hem RAR hem RXR reseptörlerine bağlanan güçlü bir retinoiddir. Aslında Kaposi sarkomu tedavisi için onaylıdır.

Ancak küçük çaplı çalışmalarda fotoyaşlanmış ciltte de test edilmiştir. Etkili sonuçlar alınmasına rağmen, çok sık yan etkilere yol açtığı için anti-aging amaçlı yaygın kullanım alanı bulamamıştır.


Retinol: En Popüler Retinoid

Kozmetik ürünlerde en sık karşılaştığımız retinoid, retinoldür.

  • Etkinlik: Tretinoinden yaklaşık 10 kat daha zayıftır. Ancak yan etkileri daha azdır.

  • Kullanım: Kremler, serumlar ve losyonlarda genellikle %0,3’e kadar kullanılır.

  • Klinik kanıt: %0,25’lik retinol, %0,025 tretinoin kadar etkili bulunmuştur.

  • Karşılaştırmalı çalışmalar: Bazı araştırmalar retinolün tretinoine yakın sonuçlar verdiğini, bazılarında ise fark olmadığını göstermiştir.

Retinolün bir sorunu da instabilitedir. Işık, oksijen ve sıcaklığa karşı dayanıksızdır. Bu nedenle kozmetiklerde kullanımı sırasında formülasyonun iyi tasarlanması gerekir. Son yıllarda retinol için de nanoformülasyonlar geliştirilmiş, ancak klinik düzeyde henüz yeterli kanıt oluşmamıştır.


Retinaldehit: Dengeli Seçenek

Retinaldehit, tretinoine dönüşebilen doğal bir öncüdür.

  • Etkinlik: Retinol ve retinil esterlerden daha güçlü, tretinoinden daha az güçlüdür.

  • Avantaj: Daha az tahriş yapar, bu nedenle iyi tolere edilir.

  • Klinik çalışma: %0,05 retinaldehit kremi, tretinoin kadar etkili bulunmuş ancak çok daha az tahrişe yol açmıştır.

Son yıllarda retinaldehit için de nanoteknolojik çözümler geliştirilmiştir. Bu sayede stabilitesi artırılmakta ve ciltte daha dengeli salınım sağlanmaktadır.


Retinil Esterler: En Zayıf ve En Popüler Retinoidler

Kozmetiklerde en sık kullanılan retinoid formları retinil palmitat, retinil propiyonat, retinil asetat ve retinil retinoat gibi esterlerdir.

  • Retinil Palmitat: Ciltte en bol bulunan formdur. Ancak UV ışınlarına karşı dayanıksızdır ve bazı çalışmalarda zararlı olabileceği tartışılmıştır.

  • Retinil Propiyonat: Laboratuvar çalışmalarında retinol ve RP’den daha güçlü bulunmuştur, ancak klinik sonuçları zayıftır.

  • Retinil Asetat: Kozmetiklerde yaygın olarak kullanılır, fakat yaşlanma karşıtı etkinliğine dair klinik kanıt bulunmamaktadır.

  • Retinil Retinoat: Daha kararlı bir türevdir, küçük çaplı çalışmalarda kırışıklıkları azaltmada umut verici sonuçlar göstermiştir.

Bu esterler genellikle daha az tahriş edici olsalar da, etkinlik açısından tretinoin, retinol ve retinaldehitin gerisindedir. Ayrıca kozmetiklerde kullanılan miktarların çoğu klinik etki yaratacak düzeyde olmayabilir.


Sonuç: Retinoid Seçiminde Bilimsel Yaklaşım

Retinoidler, yaşlanma karşıtı tedavilerde en güçlü kanıta sahip bileşiklerdir. Ancak her retinoid formunun etkinliği, yan etkileri ve stabilitesi farklıdır:

  • Tretinoin: En güçlü ve en çok kanıtlanmış, ancak en tahriş edici.

  • İzotretinoin: Akne tedavisinde etkili, fotoyaşlanmada da kanıtlı ama sınırlı.

  • Alitretinoin: Güçlü etki, yüksek yan etki.

  • Retinol: Daha zayıf ama daha tolere edilebilir, en çok kullanılan kozmetik retinoid.

  • Retinaldehit: Güçlü, dengeli ve daha az tahriş edici.

  • Retinil esterler: Kozmetiklerde popüler, fakat bilimsel olarak daha zayıf kanıtlara sahip.

Gelecekte, nanoteknoloji tabanlı retinoid formülasyonları sayesinde hem etkinliğin hem de güvenliğin artırılması bekleniyor. Ancak şu anda reçeteli tretinoin, dermatologlar tarafından hâlâ altın standart anti-aging tedavi olarak kabul edilmektedir.


✍️ Dr. Fatma Yıldız
Dermatoloji Uzmanı – Ankara Life Polikliniği