Hirsutizm (Erkek Tipi Kıllanma) Nedir?
Klinik Yaklaşım ve Ankara Life Polikliniği'nden Dr. Tuğba Arısoy'un Değerlendirmesi
Hirsutizm, kadınlarda erkek tipi kıl dağılımının artmasıyla karakterize edilen, hem estetik hem de altta yatan hormonal bozukluklar açısından önem taşıyan bir durumdur. Dermatolog Dr. Tuğba Arısoy, Ankara Life Polikliniği'nde bu durumu kapsamılı bir klinik yaklaşımla değerlendirmektedir. Bu yazıda hirsutizmin tanımı, fizyopatolojisi, sıklığı, tanı kriterleri ve laboratuvar yaklaşımları bilimsel veriler ışığında ele alınacaktır.
Hirsutizmin Tanımı ve Fizyopatolojisi
Hirsutizm, kadınlarda androjene duyarlı vücut bölgelerinde terminal kıl artışı ile karakterize edilir. Terminal kıllar kalın, uzun ve pigmente olup, androjen etkisi altında vellus kıllardan gelişir. Erkek tipi kıl dağılımı; yüz, üst dudak, göğüs, sırt, abdomen, uyluklar ve üc kollar gibi alanlarda belirginleşir. Hirsutizmin patogenezinde esas olarak androjen hormonlarının artışı veya kıl follikülülerinin bu hormonlara aşırı duyarlılığı rol oynamaktadır.
Kıl follikülü embriyogenezde 8-12. haftalarda oluşmakta olup, epidermal ve dermal sinyallerin etkileşimiyle gelişir. Kılların gelişimi, özellikle beta-katenin (B-catenin) gibi mediyatörlerin etkisi altındadır. Avuç içi, ayak tabanı, dudaklar, glans penis ve tırnak yatağı haricinde tüm deri alanlarında kıl follikülü mevcuttur.
Kıllar lanugo, vellus ve terminal olmak üzere üç tiptir. Terminal kıllar androjen duyarlılıklarına göre aseksüel, ambro-seksüel ve seksüel terminal kıllar olarak sınıflandırılır. Seksüel terminal kılların kadın vücudunda artması patolojik bir durumdur ve hirsutizmin temel göstergesidir.
Hirsutizmin Sıklığı ve Etnik Faktörler
Hirsutizm dünyada üreme çağındaki kadınların %5-10'unu etkilemektedir. Türkiye'de yapılan çalışmalar, bu orana ek olarak prevalansın %15’e kadar çıkabileceğini göstermiştir. Türk kadınlarının Akdeniz ve Orta Doğu kökenli olması, bu artışın etnik temelli olduğuna işaret eder.
Tanıda Ferriman-Gallwey Skoru
Hirsutizm tanısında altın standart, Ferriman-Gallwey (FG) skorlamasıdır. Bu sistemde, androjen duyarlı 9 bölgede kıl yoğunluğu 0'dan 4'e kadar puanlandırılır. Tüm vücut toplam skoru 8 ve üzerinde olan olgular hirsutizm kabul edilir. Ancak etnik farklılıklar göz önüne alınarak Türk kadınları için önerilen eşik değer 14’tür.
Ayırıcı Tanı: Hirsutizm vs. Hipertrikozis
Hirsutizm ile hipertrikozis birbirinden farklı kavramlardır. Hipertrikoziste androjen etkisi olmadan vellus kıllarda yaygın artış söz konusudur. Hirsutizmde ise terminal kıllarda artış ve erkek tipi dağılım vardır.
Klinik Değerlendirme ve Anamnez
Hirsutizmli hastada ayrıntılı bir öykü ve fizik muayene esastır. Kıllanmanın başlangıç yaşı, süreci, ailenin kıllanma öyküsü, çevresel ve etnik etkiler değerlendirilmelidir. Özellikle polikistik over sendromu (PKOS), klasik olmayan konjenital adrenal hiperplazi (CAH), Cushing sendromu, androjen salgılayan tümörler, hiperprolaktinemi ve tiroid hastalıkları ayırt edilmelidir.
Dermatolog Dr. Tuğba Arısoy, Ankara Life Polikliniği'nde hirsutizmli hastaların tanısında akne, sebore, androgenetik alopesi ve akantozis nigrikans gibi hiperandrojenemi bulgularını da dikkate almakta; gerekirse endokrinoloji ile iş birliği yapmaktadır.
Laboratuvar Testleri
Laboratuvar değerlendirmede ilk aşamada bakılması gereken parametreler şunlardır:
- Total testosteron (TT)
- DHEA-S (dehidroepiandrosteron sülfát)
- 17-hidroksiprogesteron (17-OHP)
- Prolaktin
Total testosteron seviyesinin 150 ng/dl üzerinde olması androjen salgılayan tümörü düşündürür. 200 ng/dl'nin üzerinde ise kesinlikle ileri görüntüleme gerekir. DHEA-S seviyeleri adrenal kaynağı göstermekte olup, normal düzenin üzerinde ise adrenal neoplazi düşünülmelidir.
17-OHP testi, klasik olmayan konjenital adrenal hiperplazi ile PKOS ayrımında değerlidir. PKOS vakalarında hafif DHEA-S artışı ve polikistik over görüntüsü öne çıkar.
Sonuç ve Klinik Yaklaşım
Hirsutizm bir hastalık değil, altta yatan endokrin ya da jinekolojik patolojinin belirtisidir. Bu nedenle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Dermatolog Dr. Tuğba Arısoy, Ankara Life Polikliniği'nde bireye özel tanı ve tedavi planlaması ile hastaların estetik kaygılarını azaltmayı, yaşam kalitelerini artırmayı hedeflemektedir.
Gerek topikal gerek sistemik tedavilerle desteklenen bu yaklaşımda, kozmetik yöntemler (lazer epilasyon vb.) de entegre bir parça olarak sunulmaktadır. Bilimsel temellere dayalı, etik ilkelerle desteklenen bu hizmet anlayışı sayesinde hirsutizmli hastalar için etkili bir yol haritası oluşturulmaktadır.
Hirsutizm (Erkek Tipi Kıllanma) Nedir? Klinik Yaklaşım ve Ankara Life Polikliniği'nden Dr. Tuğba Arısoy'un Değerlendirmesi
Hirsutizm, kadınlarda erkek tipi kıl dağılımının artmasıyla karakterize edilen, hem estetik hem de altta yatan hormonal bozukluklar açısından önem taşıyan bir durumdur. Dermatolog Dr. Tuğba Arısoy, Ankara Life Polikliniği'nde bu durumu kapsamılı bir klinik yaklaşımla değerlendirmektedir. Bu yazıda hirsutizmin tanımı, fizyopatolojisi, sıklığı, tanı kriterleri ve laboratuvar yaklaşımları bilimsel veriler ışığında ele alınacaktır.
Hirsutizmin Tanımı ve Fizyopatolojisi
Hirsutizm, kadınlarda androjene duyarlı vücut bölgelerinde terminal kıl artışı ile karakterize edilir. Terminal kıllar kalın, uzun ve pigmente olup, androjen etkisi altında vellus kıllardan gelişir. Erkek tipi kıl dağılımı; yüz, üst dudak, göğüs, sırt, abdomen, uyluklar ve üc kollar gibi alanlarda belirginleşir. Hirsutizmin patogenezinde esas olarak androjen hormonlarının artışı veya kıl follikülülerinin bu hormonlara aşırı duyarlılığı rol oynamaktadır.
Kıl follikülü embriyogenezde 8-12. haftalarda oluşmakta olup, epidermal ve dermal sinyallerin etkileşimiyle gelişir. Kılların gelişimi, özellikle beta-katenin (B-catenin) gibi mediyatörlerin etkisi altındadır. Avuç içi, ayak tabanı, dudaklar, glans penis ve tırnak yatağı haricinde tüm deri alanlarında kıl follikülü mevcuttur.
Kıllar lanugo, vellus ve terminal olmak üzere üç tiptir. Terminal kıllar androjen duyarlılıklarına göre aseksüel, ambro-seksüel ve seksüel terminal kıllar olarak sınıflandırılır. Seksüel terminal kılların kadın vücudunda artması patolojik bir durumdur ve hirsutizmin temel göstergesidir.
Hirsutizmin Sıklığı ve Etnik Faktörler
Hirsutizm dünyada üreme çağındaki kadınların %5-10'unu etkilemektedir. Türkiye'de yapılan çalışmalar, bu orana ek olarak prevalansın %15’e kadar çıkabileceğini göstermiştir. Türk kadınlarının Akdeniz ve Orta Doğu kökenli olması, bu artışın etnik temelli olduğuna işaret eder.
Tanıda Ferriman-Gallwey Skoru
Hirsutizm tanısında altın standart, Ferriman-Gallwey (FG) skorlamasıdır. Bu sistemde, androjen duyarlı 9 bölgede kıl yoğunluğu 0'dan 4'e kadar puanlandırılır. Tüm vücut toplam skoru 8 ve üzerinde olan olgular hirsutizm kabul edilir. Ancak etnik farklılıklar göz önüne alınarak Türk kadınları için önerilen eşik değer 14’tür.
Ayırıcı Tanı: Hirsutizm vs. Hipertrikozis
Hirsutizm ile hipertrikozis birbirinden farklı kavramlardır. Hipertrikoziste androjen etkisi olmadan vellus kıllarda yaygın artış söz konusudur. Hirsutizmde ise terminal kıllarda artış ve erkek tipi dağılım vardır.
Klinik Değerlendirme ve Anamnez
Hirsutizmli hastada ayrıntılı bir öykü ve fizik muayene esastır. Kıllanmanın başlangıç yaşı, süreci, ailenin kıllanma öyküsü, çevresel ve etnik etkiler değerlendirilmelidir. Özellikle polikistik over sendromu (PKOS), klasik olmayan konjenital adrenal hiperplazi (CAH), Cushing sendromu, androjen salgılayan tümörler, hiperprolaktinemi ve tiroid hastalıkları ayırt edilmelidir.
Dermatolog Dr. Tuğba Arısoy, Ankara Life Polikliniği'nde hirsutizmli hastaların tanısında akne, sebore, androgenetik alopesi ve akantozis nigrikans gibi hiperandrojenemi bulgularını da dikkate almakta; gerekirse endokrinoloji ile iş birliği yapmaktadır.
Laboratuvar Testleri
Laboratuvar değerlendirmede ilk aşamada bakılması gereken parametreler şunlardır:
- Total testosteron (TT)
- DHEA-S (dehidroepiandrosteron sülfát)
- 17-hidroksiprogesteron (17-OHP)
- Prolaktin
Total testosteron seviyesinin 150 ng/dl üzerinde olması androjen salgılayan tümörü düşündürür. 200 ng/dl'nin üzerinde ise kesinlikle ileri görüntüleme gerekir. DHEA-S seviyeleri adrenal kaynağı göstermekte olup, normal düzenin üzerinde ise adrenal neoplazi düşünülmelidir.
17-OHP testi, klasik olmayan konjenital adrenal hiperplazi ile PKOS ayrımında değerlidir. PKOS vakalarında hafif DHEA-S artışı ve polikistik over görüntüsü öne çıkar.
Sonuç ve Klinik Yaklaşım
Hirsutizm bir hastalık değil, altta yatan endokrin ya da jinekolojik patolojinin belirtisidir. Bu nedenle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Dermatolog Dr. Tuğba Arısoy, Ankara Life Polikliniği'nde bireye özel tanı ve tedavi planlaması ile hastaların estetik kaygılarını azaltmayı, yaşam kalitelerini artırmayı hedeflemektedir.
Gerek topikal gerek sistemik tedavilerle desteklenen bu yaklaşımda, kozmetik yöntemler (lazer epilasyon vb.) de entegre bir parça olarak sunulmaktadır. Bilimsel temellere dayalı, etik ilkelerle desteklenen bu hizmet anlayışı sayesinde hirsutizmli hastalar için etkili bir yol haritası oluşturulmaktadır.