Ovaryan Hirsutizm Nedir?


Kadınlarda Aşırı Tüylenmenin Yumurtalıkla İlişkili Nedenleri
Hirsutizm, kadınlarda erkek tipi (androgenik) tüylenme artışıdır ve altta yatan hormonal bozuklukların önemli bir göstergesi olabilir. Özellikle yumurtalık (ovaryan) kaynaklı hirsutizm, dikkatle değerlendirilmesi gereken bir klinik tablodur. Ovaryan hirsutizm, tümöral ve tümöral olmayan nedenler olmak üzere iki ana grupta incelenir. Tanı, hastanın yaşına, semptomların başlangıç hızına ve eşlik eden bulgulara göre detaylı bir klinik değerlendirme ile konur.

Tümöral Olmayan Ovaryan Hirsutizm


En yaygın iki nedeni Polikistik Over Sendromu (PKOS) ve ovaryan hipertekozistir (OH). PKOS genellikle premenopozal kadınlarda, OH ise daha çok postmenopozal dönemde görülür.

Polikistik Over Sendromu (PKOS)
1935’te Stein ve Leventhal tarafından tanımlanan PKOS, üreme çağındaki kadınların %5-15’ini etkileyen en yaygın hirsutizm nedenidir. Genetik eğilim, çevresel toksinler, diyet, obezite ve bağırsak disbiyozu gibi birçok faktör hipotalamus-hipofiz-gonad eksenini etkileyerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir.

PKOS’ta öne çıkan bulgular:

Kronik anovulasyon ve düzensiz adet döngüleri

Hiperandrojenizme bağlı olarak yüz, karın ve göğüste kıllanma artışı

Yağlı cilt, akne ve erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi)

İnsülin direnci, obezite, akantozis nigrikans

İnfertilite ve metabolik sendrom riski

Tanı, Rotterdam kriterlerine göre konur ve diğer nedenler dışlandıktan sonra en az iki kriterin sağlanması yeterlidir. Tanıda hormon analizleri (FSH düşüklüğü, LH ve testosteron artışı), ultrasonografi bulguları ve klinik semptomlar birlikte değerlendirilir.

Tedavi, hastanın semptomlarına ve beklentilerine göre şekillenir. Kombine oral kontraseptifler, antiandrojenler, insülin duyarlandırıcılar (metformin), ovulasyon indükleyiciler, vitamin D ve omega-3 gibi ajanlar, diyet ve egzersiz tedavide yer alır. Ayrıca probiyotik, prebiyotik ve sinbiyotik takviyelerin de olumlu etkileri gösterilmiştir. Yeni tedavi seçenekleri arasında mRNA ve IL-22 temelli yaklaşımlar da araştırılmaktadır.

Ovaryan Hipertekozis


1982’de tanımlanan OH, PKOS’un ağır bir formu olarak kabul edilir. Özellikle postmenopozal kadınlarda virilizasyonun en sık nedenidir. Overlerde stromal hiperplazi ve aktif luteinize teka hücrelerinden kaynaklı aşırı testosteron üretimi görülür.

Klinik olarak;

Ağır ve hızlı ilerleyen hirsutizm,

Kliteromegali, ses kalınlaşması, kaslı vücut yapısı gibi virilizan bulgular

Endometrial hiperplazi ve endometriyal kanser riski

gibi bulgular ön plandadır. Tanı, histopatolojik inceleme ile konur. Tedavide postmenopozal kadınlarda cerrahi (bilateral ooferektomi) ön planda iken, premenopozal kadınlarda antiandrojenler ve KOK gibi medikal tedaviler tercih edilir.

Tümöral Ovaryan Hirsutizm


Hızlı başlangıçlı, progresif hirsutizm ile birlikte virilizasyon bulguları varsa; total testosteron >150 ng/dl ve DHEAS normal ise androjen üreten ovaryan tümörler düşünülmelidir.

Bu tümörler her yaşta görülebilir ve özellikle orta yaş kadınlarda yüksek morbidite taşır. Tümörler;

Yüzey epitel tümörleri (Seröz, müsinöz, endometrioid vb.)

Seks kord-stromal tümörler (Sertoli, Leydig, Sertoli-Leydig, granüloza hücreli tümörler)

Germ hücreli tümörler (disgerminom, gonadoblastom, koryokarsinom, teratomlar)

olmak üzere üç gruba ayrılır.

Androjen üreten tümörler arasında en dikkat çekenler:

Sertoli-stromal tümörler

Steroid hücreli tümör

Granüloza hücreli tümör

Disgerminom ve gonadoblastomlardır.

Bazı fonksiyonel olmayan tümörlerde de over stromasında androjen üretimi tetiklenebilir. Malign virilizan ovaryan tümörlerde testosteron >2 ng/mL’ye çıkabilir. Tanıda sekonder amenore, mFG skorunda >15 artış ve belirgin virilizasyon önemlidir.

Tedavi; hastanın çocuk sahibi olma isteğine göre şekillenir. Üreme planı olmayan kadınlarda bilateral salpingo-ooferektomi ve total histerektomi önerilir. Fertilite isteyenlerde ise koruyucu cerrahi uygulanabilir. Malign tümörlerde sitoredüktif cerrahi sonrası kemoterapi (bleomisin, etoposid, sisplatin) verilir.

Sonuç
Hirsutizm, sadece kozmetik bir sorun değil; altta yatan hormonal, metabolik ya da neoplastik bir bozukluğun habercisi olabilir. Özellikle postmenopozal kadınlarda başlayan, hızla ilerleyen ve virilizasyonla seyreden hirsutizm mutlaka detaylı bir şekilde araştırılmalıdır. Tanıda hasta öyküsü, fizik muayene, laboratuvar analizleri ve görüntüleme yöntemleri birlikte kullanılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki, üreme çağındaki kadınlarda en sık neden PKOS, postmenopozal dönemde ise ovaryan hipertekozis ve androjen üreten ovaryan tümörlerdir. Hızlı tanı ve doğru tedaviyle hem kozmetik hem de sistemik riskler önlenebilir.

Dr. Fatma Yıldız
Dermatoloji Uzmanı
Ankara Life Polikliniği